Türkiye
Hiçbir söz yetmez asırlardır medeniyetlerin yerleştiği, kaynaştığı, geliştiği bu muhteşem coğrafyayı anlatmaya, tanıtmaya. Öyle bir ülkedir ki burası nereli olursan geldiğin an, toprağına ayak basmanla kucaklar seni. Dünya'nın başka hiçbir ülkesinde yaşayamayacağın bir aidiyet duygusu kaplar bedenini, burası dersin işte burası.Nasıl denmez ki; Göbekli Tepe’de başlayan manası bin yıllara sığmayacak derin yolculukta Hz. Meryem'in, O mukaddes Peygamber annesinin vakur sessizliğine de şahitsindir Hz. İbrahim'in ateşlerde bir gül gibi açışına da, zalimlerden sığınan Museviler de bağrımızdadır Antik Yunan'ın efsanevi tanrıları da. Her bir köşesi ayrı bir hikâye cennet vatanıdır.
Güller neden o denli kıpkırmızı ülkemde bilir misin? İçtiği sular kandır, kan kırmızısını vatan aşkına bağışlamıştır güle o yüzdendir en sevilenin sevdiğine gül vermesi, bu vatan kadar severim seni demesindendir. Sadece Türkler değil bu toprakları vatan sayan her milletin, medeniyetin kanı, aşkı bakidir cennet coğrafyamızdadır.
Saygısı yeter ki gel sen öyle bir sofra açar ki bağdaş kurmak meğer ne de güzelmiş dersin, boşver sofrada et mi vardı süt mü vardı gözümüz de gönlümüz de muhabbetle doydu dersin. Batı ayrı güzeldir güney ayrı, deniz kimi yerde tuzuyla şifa verir sana kimi yerde derin mavisinde barındırdığı binbir canlısıyla, Türkiye burası, ne istersen bulursun cennet vatanda. E boşa söylenmemiş arayana Mevlası burada yeter ki Mevla'nı arasın gözün işte Türkiye böyle bir ülke gözün isterse güzelliklerini görmeyi, bakmayı bilirsen her kapı kilitsiz açılır önünde.
O kadar gönül dostu, alimi, evliyası, Yunus Emre'si Mevlana'sı, Karacaoğlan’ı, Ferhat'ı, Şirin'i, Aslı'sı, Kerem'i boşa mıdır bunca aşığın bu toprakta toplanması, kimi Mevla'ya kimi yarına sevdalı ama hepsi de sevdalı. Toprakla harmanlanmış nice âdeti, geleneği, göreneği ne bir tesadüf ne de şans eseri, Türkiye.
Edebinden aç olduğunu diyemezsen düşüncesi dert olur ev sahibine sen de bir tatlıyla geleceksin ki tatlı yensin tatlı konuşulsun, sohbet ev şerbetiyle şerbetlensin baklava misali kat kat artsın peşine içilen kahvenin, çayın kırk yıl değil bir ömür hatrı kalsın.
Coşkular ne kadar büyükse kızgınlıklar da bir o kadar büyük olur güzel ülkede, Türkiye. Sen bakma cenazene gelmem sözünü sık sık duyduğuna kapıyı çalmana da gerek yok aman desen binbir el tutar elini ilk tutacak olan da o sana kızıp, söyleneni. Mutluluklar bir ömür anlatılır da kırgınlıkları, kızgınlıkları hemen unutuveririz biz.
Sen yeter ki gel otur soframıza bir yemek yiyelim, muhabbetle çay içelim sakın ha uzatma elini cüzdana bu ülke Türkiye hesaplar da çaylar da bizden gel yeter ki, sen gel.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder