Hatay
Tüm dünya ülkelerinin imrenerek baktığı şehirlerden biri olan Hatay, bir medeniyet şehri olarak bilinmektedir. Her dinden insanın kardeşçe yaşadığı ve hiçbir meshep, din ayrımının yaşanmadığı bu şehirde yaşamak insan sevgisi ile yoğrulmayı sağlıyor. Bir Müslüman ailenin karşı komşusu bir Ortodoks ya da bir ermeni olması Hatay insanına sorun oluşturmadığı gibi aynı zamanda bir kültür kaynaşması sağlıyor.Örneğin Nusayrilerden gelen Arap yemekleri, Ortodokslardan, Ermenilerden gelen daha farklı yemek çeşitlerinin hepsini Hatay mutfağında bulmanız mümkündür.
Hatay mutfağının vazgeçilmezi ana yemek öncesi soğuk mezelerdir. Her çeşit mezeyi belki de hayatınızda görmediğiniz mezeleri bu sofrada görebilirsiniz. Örneğin; humus, süzme yoğurt, tuzlu yoğurt, kekik salatası, abuğannuç, cevizli biber, biberiye, yoğurtulama, taratur gibi daha saymakla bitmeyecek meze çeşidi bulunmaktadır.
Hataylılar meze çeşitlerini ana yemek öncesi atıştırma olarak görmektedir. Meşhur ana yemeklerinden bazıları ise tepsi kebabı, kağıt kebabı, fırında güveç, tavuk sarması, içli köfte şeklinde örnekler verebiliriz. Hatay mutfağında genellikle dana eti kullanıyor olmaları da lezzet farkının ayrıntılarından biridir.
Bir rivayete göre Musa, Kızıl Deniz'i ikiye ayırdıktan sonra Asi Nehrinin ters akmaya başladığı söylenmektedir. İsminin Asi olması bu özelliğinden kaynaklanmaktadır.
Antakya'da dünyanın en iyi mozaiklerinin sergilendiği Antakya Arkeoloji Müzesi de mutlaka gezilmesi gereken yerlerden biridir. Her biri ayrı dönemlere ait birbirinden güzel ve dikkat çekici mozaikler sergilenmektedir. Günümüzde de hala Antakya'da yapılan kazılarda mozaiklere rastlanılmaktadır.
Musa Dağı ve Kel Dağı arasında kalan Saman Dağı'nda Asi Nehrinin Akdeniz'e döküldüğü yerde bir delta oluşmuştur. Samandağ denilen Hatay ilçesi de bu şekilde oluşmuştur. Samandağ'da Roma İmparatorluğu döneminde, Kralı sel baskınlarından korumak için tüneller kazınmıştır. Titus Tünelleri denilen bu tünelleri Samandağ'da görüp gezmeniz mümkün. Bu muazzam yapıların neredeyse bitişiğinde ise Beşikli Mağarasını görebilirsiniz.
Hatay'ın bir başka ilçesi olan Harbiye' de Antik Çağın ünlü Defne kenti bulunmaktadır. Bir efsaneye göre ise, Zeus' un oğlu olan aşk tanrısı Apollon ırmak kenarında gördüğü Defne'ye aşık olur. Apollon konuşmak için yanaşınca, Apollon'dan korkan Defne kaçmaya başlar. Apollon kovalamaya devam eder ve Defne kurtulamayacağını anlayınca " Ey toprak ana beni ört, beni sakla, beni koru! " diye haykırır. Defne ağaca dönüşür ve Defne'nin gözyaşları Harbiye'deki şelaleleri oluşturur.
Kentin her yanında bulunan Defne ağaçlarının gölgesinde Harbiye Şelalelerinin tadını çıkartabilirsiniz. Harbiye yerlisinin Defan ağaçlarından yapmış olduğu Defne Sabunlarından da satın alabilirsiniz.
23 Temmuz 1939'da ise Türkiye Cumhuriyetine katılmıştır. Hatay'ın Türkiye Cumhuriyetine katılmasını Atatürk'ün görememiş olması tüm Hataylılar için hala bir hüzün sebebi olmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder